GÖKHAN ÇINAR : '' GEÇECEK Mİ? '' Bir psikoterapistin gözünden insanca hallerimiz

GÖKHAN ÇINAR : ” GEÇECEK Mİ? ” Bir psikoterapistin gözünden insanca hallerimiz

May 15 • Gökhan Çınar Bültenler, Gökhan Çınar Haberler, Gökhan Çınar Küpürler, Yazılı Basın • 7517 görüntüleme • Yorum yok GÖKHAN ÇINAR : ” GEÇECEK Mİ? ” Bir psikoterapistin gözünden insanca hallerimiz

GÖKHAN ÇINAR : ” GEÇECEK Mİ? ”

Bir psikoterapistin gözünden insanca hallerimiz

Uzman klinik psikolog ve yazar Gökhan Çınar’ın, şahit olduğu insan hikayelerini; duygu, düşünce ve davranışlar üzerine terapist gözlemlerini anlattığı ”Geçecek mi?” ismini verdiği ilk kitabı Destek Yayınları etiketiyle raflardaki yerini aldı.

Bütün duyguları sahiplenme kitabı !

Gökhan Çınar, insan psikolojisine yönelik 38 denemeden oluşan kitabında yıllardır psikoterapi görüşmelerinde çokça duyduğu “Geçecek mi?” sorusunu soruyor ve insanları kendi cevabını bulmaya davet ediyor. “Geçecek mi?” sorusunun cevabının sahip çıkılmayan özelliklerde, tamamlanmamış işlerde, reddedilen duygularda ve ait olunmayan deneyimlerde olduğunu belirtiyor.

***“Yarım çocukluğundan, erken yetişkinliğinden, eksik hayatından kırılanlar gelsin. Alışamadığı kadınlığından, acemi erkekliğinden vurulanlar gelsin. Kendi varlığına kızanlar, yetersizliğini saklayanlar, değersizliğine inananlar doluşsun bu ameliyathaneye. Yasını saklayan heybetli amcalar, yaşını gizleyen teyzeler, sevgisini esirgeyen babalar, “keşke” diyen anneler gelsin. Yargılanarak büyüyen çocuklar gelsin. Topuklularla uzatılan kısa boyların, dökümlülerle kapatılan dolgun basenlerin, halterlerle şişirilen zayıf kolların, makyajla saklanan yaş çizgilerinin, perukla örtülen parlak kellerin kurtuluşu olsun bu. Annem gelsin hadi! Beni doğuracağına doğuracağı taşı getirsin. Ağırdır yalnız o taş. Zamanında vicdanımın üstüne oturdu, oradan biliyorum…”

***Yazar, acısından kurtulmak isteyenleri acısının anlamını sorgulamaya çağırıyor. Utancını saklayanlara yalnız olmadıklarını söylüyor. Korkularının arkasına saklananlara cesur taraflarını gösteriyor. Öfkesiyle kendini sıkıştıranlara yumuşak karınlarını hatırlatıyor. Mutluluk arayanlara, kendilerine koydukları engellerden bahsediyor. Varoluşu, farkındalığı, yalnızlığı, çocukluğu, yetişkinliği, ilişkileri, kaygıyı, depresyonu ve “insanca” olan her hali anlatıyor. Benimsediği Geştalt Terapi Yaklaşımı’nı yaşamın içinden bir anlatımla okuyucuyla buluşturuyor.

Birine yamaç, diğerine yokuş! Bazen sonsuz aydınlık, bazen zifiri karanlık… O yol benim!

Bu kitap, omzunuzdaki beklenti yüklerini tartamayanlara, yarası iyileşmeden iyi olmuş gibi yapanlara, hayal kırıklıklarına basmadan yürümeye çalışanlara, onaylanmak uğruna ana dilindeki cümleleri yarım bırakanlara sesleniyor. “İçiniz döküldükçe, kendinizi anladıkça, yardım istedikçe, hazır oldukça geçecek!” diyor. Ve ekliyor; “Bu dünyaya ‘beklenti’ olmaya, başkası olmaya, ezberlere uymaya, hep aynı şarkıyı duymaya gelmedim. Hep yük taşımaya, öylesine yaşamaya, hızlıca olup bitmeye, idare etmeye gelmedim. Benim bir yolum var. Kimine manzaralı, kimine sevimsiz! Birine yamaç, diğerine yokuş! Bazen sonsuz aydınlık, bazen zifiri karanlık… Yürüdüğüm, koştuğum, düştüğüm, durduğum, duyduğum, baktığım o yol benim!”.

Gökhan Çınar‘ın ”Geçecek Mi” ismini verdiği ilk kitabı 14 Mayıs tarihinde Destek Yayınevi etiketiyle raflardaki yerini aldı.